 
                 
                Değişim insanlık tarihinin her anında var olmuştur. Kimi zaman planlı ve programlı değişim ve dönüşüm gerçekleşirken kimi zamanda beklenmedik bir anda değişimin fitili ateşlenerek sonu öngörülmeyen bir zamana uyanılmıştır.Planlı ve programlı dönüşümler kontrollü olduğundan değişim sonrası süreç için öngörülebilir fikirler oluşturabilirken beklenmedik bir anda başlatılan değişim için bu durum mümkün değildir.İçinde bulunduğumuz zaman insanlık ikinci durumda ki gibi beklenmedik bir anda bilinmedik ve gözle görülmeyen bir virüs salgını ile karşılaşarak tüm günlük alışkanlıkları ve yaşantıları ani bir değişim gerçekleşerek sonucu belli olmayan bir yöne doğru evrilmektedir. Bu durum insanlık tarihinde daha önce ki zamanlarda da karşılaşılmış ve milyonlarca insanın hayatını etkileyerek insanlığı yeni bir dünyaya uyandırmıştır.Hal böyle iken yaşanılan duruma bakarak gelecek hakkında fikir beyan edilebilir ve bu fikirler doğrultusunda programlar oluşturarak yeni dünya sisteminde toplumlar kendi konumlarını koruya bilir mi? Bu soru her gün TV ekranlarında bir çok programda da konuşulup tartışılmakta ve kamuoyunun zihinlerinde uyanacağımız yeni dünya hakkında iddialar atılmaktadır.Konuşulanlara bakıldığında yeni dünyanın kodu DİJİTALEŞME. Yani dijitalleşme hayatın her alanında söz sahibi olarak insanlığın eksenini internetin, teknolojinin ve dijital dünyanın belirleyeceği yeni bir çağ.
Salgın ile birlikte ülkeler salgını kontrol altına almak adına tüm sosyal hayatı etkileyen kurallar koyarak vatandaşlarının günlük yaşantılarının evlerinde geçirmelerini istemiş ve bu durumda hayatın devamlılığı adına toplumu dijital dünyaya yönlendirmiştir. Online dersler, homeofis çalışma, telekonferanslar vb.bir çok durum için tek çözüm internet ortamı olmuştur. Bu durumda ortaya atılan Dijital dünyanın ayak sesleri olarak yorumlanmaktadır. Peki bu durum sonucunda nasıl bir dünyaya uyanacağız?
Bu durumlar daha çok eklenebilir fakat en önemlisi ise, Covid-19 sonrası oluşacak yeni dünyanın insanlık açısından fayda sağlayıp sağlamamasının temeli zihinlerdeki kötülükleri temizlemektir.Aksi halde sistem insanlığın yaşamayacağı bir yapıya dönüşmesi kaçınılmaz olacaktır.
